Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

mod koleji yaz kampı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB); azalmış sürdürülebilir dikkat, artmış dürtüsellik veya hareketlilik ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Erkek çocuklarda görülme oranı kız çocuklara göre daha yüksektir. Genellikle DEHB olan çocukların, okul çağında tanı ve teşhisi yapılmaktadır. Bunun nedeni, okul öncesi yaş grubu çocuklarında olağan kabul edilen aşırı davranışların nerede başladığı, hangi seviyede olması ya da nerede sonlanması gerektiğinin belirsizliğidir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun temelde 2 nedeni bulunmaktadır. Bunlar genetik ve biyolojik faktörlerdir.

 

Genetik faktörler

 

  • DEHB olan çocukların, ebeveynlerinin ya da yakın akrabalarının dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip olması durumudur.

 

Biyolojik faktörler

 

  • Nörolojik farklılıklardan dolayı dürtüselliğin maksimum seviyede olması, buna bağlı olarakta davranış ve öğrenme problemlerinin varlığıdır.

Tüm bu nedenlerin dışında, bunları destekleyen ve var olan durumun kontrolünü sağlamamızı zorlaştıran nedenlerde bulunmaktadır. Bunlar:

  • Ebeveynlerin, çocuklarına karşı kurduğu sağlıksız ilişkiler ve ilgi eksikliği,
  • Hazır besinlerdeki katkı maddeleridir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların semptomları aşağıda belirtildiği gibidir.

Hiperaktivite ve dürtüsellik semptomları:

  1. Yerinde durmakta ve oturmakta güçlük çekmek,
  2. Devamlı konuşmak,
  3. Sessiz yapılması gereken çalışmalarda zorluk yaşamak,
  4. Sürekli hareket halinde olmak,
  5. Sıra bekleme davranışlarında zorluk çekmek,
  6. Başkalarının sözünü kesmekdir.

Dikkat eksikliği semptomları:

  1. Detaylara odaklanamamak,
  2. Çalışmalar esnasında  sıkılma,
  3. Çoklu görevlere odaklanmada güçlük çekmek,
  4. Düşünceleri organize etmede ve yeni bilgileri öğrenmede zorluk yaşamak,
  5. Hareketlerde yavaşlama, düşüncelere dalma ve algıda yavaşlama,
  6. Yönergeleri takip etmekte zorlukdur.

Bu aşamada okul bünyesinde çalışan rehber öğretmenlere büyük iş düşmektedir. Öncelikli olarak öğrencinin fark edilmesi ve sonrasında tanınması öncelik arz etmektedir. Rehber öğretmen yaptığı gözlemleri ve sınıf rehber öğretmeninin gözlemlerini birleştirmek ile yükümlüdür. Yaptığı değerlendirmeler ile hem aileyi hem de öğrenciden sorumlu sınıf öğretmenini yönlendirmeli, gerekli durumlarda ise dışarıdan uzman desteği alınmasının çekinilecek bir durum olmadığını aileye iletmelidir.

Peki aileler ne yapmalıdır?

DEHB olan çocuğa sahip ebeveynler, her gün birçok zorlu davranış veya durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sebeple kendilerince doğru olan yollar bulmaya ve denemeye başlamaktadırlar. Bu noktada ise çocuğunuzun kişisel farklılıklarını kabul eden, sabır gösteren ve çocuğunuza göre davranış kazandırma metotları geliştiren ebeveynler kazanmaktadır. Yapılması gerekenleri sıralamamız gerektiğinde ise şunları söylemek mümkündür.

 

  • Beklentinizi karşılamasada çocuğun iyi davranışlarını pekiştirin!
  • Çocuğun yaptıklarını görün. Kendi bakış açınızı olumluya yöneltin!
  • Çocuğunuzdan önce davranarak sorun teşkil eden durumları ortadan kaldırmaya çalışın!

 

Fakat en baştada dediğim gibi DEHB olan çocuklara sahip ebeveynlerin, çocuklarının farklılıklarını kabul etmesi, anlayış göstermesi ve bunun üzerine gerçekçi çözüm yolları geliştirmesi en önemli kriterdir.

Özel Mod Bodrum

PDR Birimi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir