Çocuklarla İletişim
İletişim, kişiler arasında meydana gelen duygu, düşünce, bilgi ve haberlerin, çeşitli yollar ile kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılması olarak tanımlanmaktadır. Kısacası iletişim, söylemek istediğimizi açıklayabilmek ve karşı tarafın söylemek istediğini anlayabilmektir. Ancak bu şekilde karşılıklı olarak birbirimizi anlayabilir ve birlikte hareket etmeyi başarabiliriz.
Toplumumuzda önemli bir yer tutan “iletişim” kavramının temellerinin de ailede atıldığını unutmamalıyız. Toplumun en küçük yapı taşı olarak bilinen aile kavramı, iletişimin de temellerinin atıldığı birimdir. Bu nedenle sağlıklı iletişimin öncelikli olarak ailede başlaması gerektiği savunulmaktadır. Ailede başlayan bu durum ileride çocukların sosyal hayatını da yakından etkileyecektir.
Tam da bu noktada neler yapabileceğimize bakalım.
Çocuklar ile nasıl iletişim kurmalı ? Onlar ile nasıl konuşmalıyız?
- Öncelikli kuralımız kiminle iletişim kurarsak kuralım karşımızdaki kişiyi dinlemek olmalı! Bu kural çocuklarımızla konuşurken de geçerli. Bir ebeveyn olarak çocuğunuzu dinlemeyi öğrenmelisiniz. Onu dinliyormuş gibi yapmadan, gerçekten dinleyerek ve hissettirerek bunu gerçekleştirmelisiniz. Eğer o anda müsait değilseniz biraz beklemesini ve sonrasında onu dinleyeceğinizi söyleyebilirsiniz.
- Çocuğunuzla konuşurken göz kontağı kurmaya gayret etmelisiniz. Bu onun kendisini önemli hissetmesine ve gerçek anlamda dikkate alındığını görmesini sağlayacaktır. Öte yandan onun seviyesine inmek ve yakın temasda bulunmakta çocuğun benlik algısını geliştirecektir. Örneğin konuşmaya başlamadan önce onu kucağınıza alabilir ya da dizlerinizin üzerine çömelmeyi deneyebilirsiniz.
- Çocuğunuzun fikirlerini saygı ile dinleyin! Her ne olursa olsun dinlenilmeye hakkı var, unutmayın. Yanlış veya haksız olduğu bir konu olsa bile mutlaka kendini açıklamasına izin verin, destekleyin. Bu şekilde kendi duygu ve düşüncelerini her türlü ortamda rahatlıkla ifade etmesini sağlamış olacaksınız, emin olun.
- Yaşın gelişimsel özelliklerine bağlı olarak sorumluluklar verin. Televizyon izleme süresi, uyuma saati, oyuncak toplaması ya da sofradan tabağını kaldırması vb.. Bunların her biri küçük ama çocuğun gelişimine katkı sağlayan görevler. Fakat sadece sorumluluk vermek yetmez. En önemlisi bunları net ve anlaşılır bir dil ile açıklamak.
- Çocuklar sınır ve kuralları denerler. Bu gibi bir durumla karşılaştığınızda uyarıda bulunun. Ancak bu uyarılar çocuğu rencide edecek şekilde olmamalıdır. Yapılması gereken ise kısa bir açıklama yapmak, söylediklerinizi davranışlarınızla desteklemek ve kararlı durmanızdır.
- Çocuklarınızın duygularını yansıtmasına izin verin! Herhangi bir duyguyu uç noktada yaşadığında onun kendini nasıl hissettiğini sorun. İfade etmesini sağlayın. Bu noktada ona yardımcı olmak için onun hislerini sizde tercüme edebilirsiniz. “Şu anda öfkelisin, seni anlıyorum” veya “çok mutlu olduğunu hissediyorum” gibi empati cümleleri hem iletişiminizi kuvvetlendirecek hem de çocuğunuzun sakinleşmesini sağlayacaktır.
Baştan da dediğimiz gibi aile kavramı, birbirimizi nasıl dinlememiz ve konuşmamız gerektiği, kısacası nasıl iletişim kurmamız gerektiği konusunda temellerinin atıldığı yerdir. Bu nedenle sağlıklı iletişim öncelikli olarak ailede başlamaktadır. Bu konuda rol model olmak ise ebeveynlerin öncelikli hedefi olmalıdır. Unutmayın ki, çocuklar evin yansımasıdır.
Mod Koleji PDR Birimi